Son yazımda metiyonin kısıtlamasının, bazı tümör kök hücrelerinde tümörleşme kabiliyetini ortadan kaldırdığını anlatmıştım. Ayrıca fazla metiyoninin atılmasında glisinin rolü olduğu için, yediklerimizdeki metiyonin-glisin dengesinin önemli olabileceğinden bahsettim. Glisin daha çok kemik, kıkırdak gibi yapılarda bulunduğu için beslenmemize bunları daha fazla katmamız önemli olabilir.
Sirkadyen konulu yazılarını çok sevdiğim Dave Mayo, bir yazısında (1) bazı tümörlerde glisin kısıtlamasının da metiyonin gibi olumlu sonuç verdiğini yazmış (Şu çalışmadan bahsetmiş: https://www.nature.com/articles/nature22056). Düz mantıkla ilk akla gelen soruyu sormuş: Glisini kısıtlayalım mı? Cevap tabi ki hayır!
Ama bu bilgiyi kullanarak, daha iyi bir uyku için yatmadan önce 3-5gram kadar alınması önerilen glisin takviyesinin iyi bir fikir olmayabileceğini öne sürmüş. Böyle bir takviye zaten almıyor olabilirsiniz ama Dave Mayo’nun açıklamasını okuduğumuzda bu fikri bence başka takviyelere de genelleyebiliriz. Şimdi ne dediğine bakalım:
“Sağlıklı hücrelerde hücresel metabolizma ve hücresel döngü bir sirkadyen ritmi takip eder. Hücre bölünmesinin hücre metabolizmasından ayrılması gerekir, çünkü mitokondriyal enerji metabolizması, hücre bölünmesi sırasında DNA’ya zarar verebilecek reaktif oksijen türleri ortaya çıkarır.
“Mitokondriyal metabolizma, sağlıklı hücreler için gereken enerjinin %90’ından fazlasını karşılar.
Kanser hücrelerinin ise buna ihtiyacı yoktur çünkü onlar farklı bir enerji metabolizmasını kullanırlar(Warburg metabolizması). Bu sayede çok daha hızlı çoğalabilirler. […]
“Ayrıca kanser hücreleri, saat geninin çalışmasını baskılayarak sirkadyen ritimden etkilenmezler. […]
“Kanser hücrelerinin farklı metabolizması ve sirkadiyen saati inhibe etmesi, onlara sağlıklı hücrelere karşı bir üstünlük sağlar. Gün içinde sağlıklı hücreleriniz bir noktada bakım onarım çalışmaları için kapanmak ister. Kanser hücreleri ise yalnızca büyümek ister ve bunun için sürekli bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar.
“Varsayımsal olarak, gün içinde glisin tüketmek sağlıklı hücrelerle kanser hücrelerinin glisin için yarışmasına sebep olacaktır. Yatmadan hemen önce alınan glisin ise normal tokluk penceresinin dışında alındığından problem yaratabilir.”
Anladığım kadarıyla Dave Mayo, yatmadan önce alınan glisinin direkt kanser hücreleri tarafından kullanılabileceğini düşünüyor.
Bununla ilgili yapılan bir çalışma olmadığını da belirtmiş. Yani vücuttaki durum gerçekte böyle olmayabilir.
Yine de bu fikir bana çok mantıksız gelmiyor. Sirkadyen ritmi bozmamak adına olduğu kadar, vücuda izole edilmiş bir maddeyi vermenin etkileri açısından da takviyelerin gün içinde, ya yemeklerle birlikte ya da beslenme vaktine yakın alınmalarının daha iyi olabileceği görüşündeyim. Bu sayede diğer besinlerle sinerjistik etkilerinden faydalanılabilir, vücut için fazla olabilecek kısımları alınan besinlerdeki diğer maddelerce dengelenebilir. Aynı yemek yerken aldığımız vitamin ve minerallerde olduğu gibi…
Bazı takviyelerden maksimum faydayı sağlamak için aç karna ve diğer takviyelerden uzak alınması önerilir. Takviyenin kullanılma sebebine bağlı olarak en azından durum düzelene kadar bunun daha avantajlı olduğu yerler olabilir. Yine de bu alınma zamanını gündüz beslenmemiz gereken zamanın içerisinde tutmak, vücudun normal çalışma seyriyle daha uyumlu olabilir görüşündeyim.
Bazı kaynaklarda gece yatmadan önce içilmesi önerilen takviyelerden, glutamin ve kollajeni de bu vesileyle burada analım… Bunlar da aynı glisin gibi protein takviyeleri oldukları için geç saatte yemek yemenin yarattığı etkileri yaratabilirler diye düşünüyorum.
Magnezyum alımı için ne düşünüyorsunuz Tuğba hanım ? Bir araştırmaya göre yatmadan iki saat önce almak en iyi sonucu veriyormuş.Ben günaşırı bu şekilde kullanıyorum .
Tuğba hanım, ben magnezyum takviyesini sormuştum, sanırım yorumum silinmiş.Yatmadan iki saat önce alınmasının daha faydalı olduğu yönünde bir araştırma vardı.Ne düşünüyorsunuz, sevgilerle…
Merhaba.. Bu öneriler takviyenin etkinliği açısından yapılıyor genelde. Sirkadyen ritmin dikkate alındığını sanmıyorum. Magnezyum bir mineral olduğu için ve alınma miktarı burada bahsedilen proteinlerden çok daha az olduğu için etkisi farklı olabilir tabi ki. Zaten burada bahsedilen de sadece bir varsayım. Yine de akşam alınması gerekiyorsa yemek vaktine mümkün olduğunca yakın alınabilir bence…